Hedefim, dijital gözlük çerçevesi üretmek

Fatma KAYTEZ

Optikçilerin okulu olarak nitelendirilen Emgen Optik, sektöründe 114 yılı geride bıraktı. Optik cam alanındaki yenilikleri yakından takip eden marka, müşteri memnuniyetine de büyük önem veriyor. “Biz kurulduğumuz günden beri yalnızca gözlükçüyüz” diyen Markanın dördüncü kuşak yöneticisi Emgen Optik Yönetim Kurulu Başkanı Burak Emgen, “Gözlük ve onun diğer ürün grupları dışında başka biri ürün satmamız veya teknik destek vermemiz söz konusu değildir.

Ancak özellikle optik cam alanındaki tüm yenilikleri yakından takip etmekte ve müşterilerimize aktarmaktayız” dedi. Spesifik bazı teknolojik gelişmeleri de yakından takip ettiğini söyleyen Burak Emgen, dijital gözlük çerçevelerine ilgisi olduğunu ifade etti.

Emgen, “Bana göre halen geliştirme aşamasında olan bu ürünlerin ileride yetkili acentesi olmak ve yerli üretimini de gerçekleştirmek önem verdiğim konular arasında” dedi. Emgen Optik Yönetim Kurulu Başkanı Burak Emgen ile markanın dünden bugüne gelişimini, yatırımlarını ve planlarını konuştuk.

Öncelikle Emgen’in kuruluş hikâyesini kısaca sizden de dinlemek isteriz. Emgen’in günümüze kadar ki sürecini kısaca kilometre taşlarıyla özetler misiniz?

Büyük dedem Eczacı Salih Necati Emgen’in 1909’da Üsküdar Meydanında ilk eczanesini açmasıyla Emgen Optik dünyaya geldi. Fenni gözlük satışı, o dönemde henüz Gözlükçülük Kanunu çıkmadığından, yüksekokul mezunları olan eczacılara bırakılmıştı.

Bu durum Cumhuriyet döneminde 1939 yılında çıkan Gözlükçülük Kanunu’na kadar devam etti. Eczacı Salih Necati Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında Sirkeci’deki yeni yerine geçerek, gözlükçü-eczacı olarak bu sektörde isim yapmaya başladı. Soyadı Kanunu’nun çıkmasıyla, Orta Asya Türk Dillerinde “İlaç yapan, Şifa veren” anlamına gelen “Emgen” ismini seçer.

Firmanın gözlük işine ağırlık vermesi 1925 yılından sonra başlar. Salih Necati Emgen’in 1946 yılında vefatından sonra oğlu (Dedem) Rahmi Emgen, kendisi de eczacı olmasına rağmen yalnız gözlükçülük üzerine yoğunlaşarak, 1946 yılından 2023 yılına kadar faaliyet gösteren, Beyoğlu İstiklal caddesindeki mağazayı açar. 1960’larda ve 1970’lerde Zeiss acenteliğini yürütürken aynı zamanda Swarovski optik camlarının Türkiye distribütörlüğü görevini üstlenmiştir.

1970’li yılların sonlarına doğru Swarovski, değerli taş üretimini ağırlık verip optik cam üretimini durdurunca bu markanın camlarını ithal etmeyi bıraktı. 1951 yılında hayata geçen “Tüm Gözlükçüler Derneği”, yeni adıyla “Türkiye Optik ve Optimetrik Meslekler Derneği”nin kurucu üyesi ve ilk başkanı olan Rahmi Emgen aynı zamanda ilk optik cam üretimini gerçekleştirmiştir. 1955 – 1968 dönemlerinde Sağlık Bakanlığı tarafından açılan Gözlükçülük Kurslarında eğitmen olarak görevlendirilmiştir.

1980’li senelerin başında, Avusturya da işletme tahsili gören ve aynı zamanda optisyenlik diplomasına sahip babam Necati Çetin Emgen, bayrağı dedem Rahmi Emgen’den devir alarak, tam 42 sene Emgen Optik’in faaliyetlerini aynı adreste devam ettirmiştir. Buna ilaveten kendisi 2000’li yılların başlarında İstanbul Ticaret Odası’nda optisyen meslek kollarının başkanı rahmetli Yüksel Toksoy ile birlikte başkan yardımcılığı görevini de yürütmüştür.

Dedem ve babam 1980’lerde Taksim, Nişantaşı ve Levent olmak üzere Emgen Optik’in üç şubesini idare ediyorlardı. Doksanlı yılların başında dedemin vefatıyla babam, kaliteli hizmet anlayışının düşmemesi için butik mağaza konseptinde kalarak, iki şubeyi kapattı ve ilk optik mağazamız olan Taksim’deki adresimizde günümüze kadar faaliyetlerini devam ettirdi.

Emgen’de şu anda kaçıncı kuşak yöneticiler var?

Şu anda ailede dördüncü kuşak olarak Emgen Optik in yöneticiliğini devir almış bulunuyorum. Haliyle sorumluluğumun çok yüksek olduğunu bilerek ve emekli olan babamın kişisel deneyimlerinden de faydalanarak mevcut dükkânımızın idaresini sürdürmekteyim.

44 yaşında optisyenlik bölümünde öğrenci Sizin sektöre girişiniz nasıl oldu?

2002 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi işletme fakültesinden mezun oldum. 2005 yılında Bournemouth University uluslararası işletme master programını tamamladıktan sonra, aynı yıl Volvocars Türkiye’de expat satış sorumluluğu ile Total Oil Türkiye’de madeni yağlar pazarlama uzmanlığı görevlerini üstlendim. 2010-2011 seneleri arasında Total Oil Türkiye’de akaryakıt direkt satışlar bölge müdürlüğü görevini yürüttüm.

2012 senesinde Doğuş Oto Pazarlama Ve Ticaret A.Ş.’nin genel müdürlük bölümünde pazarlama yetkilisi olarak işe başladım. 2015 yılına kadar bu pozisyonda iş hayatıma devam ettikten sonra aynı firmada iş geliştirme yetkilisi ve filo satış yetkilisi görevine atandım.

2018 senesinde Doğuş Oto‘dan ayrılarak, aile mesleğimize giriş yaptım. Şu anda, Emgen Optik Sanayi Ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı olarak aktif bir şekilde iş hayatıma devam etmekteyim. 2018 senesinde babamın emeklilik kararı almasıyla, üniversite yıllarımdan beri kafama takılan bir soru sonunda bana aksettirildi: Dükkânı devam ettirecek miydim? İlk karar aşamam ile dükkânda çalışmaya başladığım ilk aylarda, aslında bir seçim şansımın olmadığını anladım.

Çünkü bu dönemde tanıştığım çoğu müşterilerimiz, aslında çok eskiden beri bizi tanıyan insanlardı. Rahmetli dedem hakkında anlattıkları, bu markanın devam ettirilmesi konusunda bana verdikleri öğütler, aslında benim bir seçim yapmaktan ziyade vazifeye çağrıldığımı gösterdi. Sonuç olarak, bu meslek beni okuttu, kurumsal alt yapısı güçlü firmalarda iş sahibi yaptı. Ben de şu anda bu mesleğe ve bu markaya olan vefa borcumu ödüyorum.

Para kazanmayı ikinci plana atarak, 44 yaşımdan sonra yeniden üniversiteye girdim. Şu an optisyenlik bölümünde öğrenciyim. En büyük amacım, dedem ve babam gibi bu markayı geliştirerek benden sonra bayrağı devralacaklara, kendi kendini yönetebilen güçlü bir firma teslim edebilmektir.

Emgen Optik, Beyoğlu ile özdeşleşmiş durumda. Bir de sizin yakın zamanda yine aynı bölgede yer değişikliğiniz oldu. Neden?

Biz Beyoğlu’ndan hiç vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz de. 1946 yılından beri faaliyetlerini yürüttüğümüz mağazamızın bulunduğu, aile apartmanımız olan Emgen Han, ikinci derece tarihi bir binanıdır.

Günümüz ekonomik koşullarında, binanın bakım masraflarının çok yükselmesi, aile içerisindeki bazı hissedarların satış kararı almasına sebep oldu. Bildiğiniz gibi İstiklal Caddesi’nde mağazaların bulunduğu ana cadde binaları, tarihi eser statülerinden dolayı çok değerli olmalarına rağmen deprem riski açısından ciddi anlamda sahip çıkmanız gereken, yüksek yenileme maliyetleri içeren binalardır.

Bu vesileyle 2022 yılı sonlarına doğru, Beyoğlu sınırlarından çıkmayacak şekilde, daha yeni ve büyük bir mağaza arayışına girdik. Kriterlerimiz arasında müşterilerimizin daha rahat ve uzun süre vakit geçirebilecekleri, konforlu bir alan ile yeni bir bina konsepti vardı. Bu kriterlere yeni mağazamızda ulaşabildiğimiz için çok mutlu ve huzurluyuz. Elimizden geldiğince, doğduğumuz yer olarak gördüğümüz ve en uzun süre kaldığımız Beyoğlu’nda ticari faaliyetimizi sürdürmeye devam edeceğiz.

İkinci bir mağaza açmayı neden düşünmüyorsunuz?

Yeni bir ikinci mağaza açarak şubeleşmeyi düşünmüyorum. Köklü markaların bazı değişmeyen prensipleri vardır. O yüzden de uzun süre varlıklarını korurlar. Şubeleşmeye geçmememdeki sebep, işimizin mevcut yapısından kaynaklanmaktadır.

Biz sıradan bir gıda ürünü veya tekstil ürünü satmıyoruz. İnsanlara, tıpkı göz doktorları gibi aslında bir nevi sağlık hizmeti veriyoruz. Dolayısıyla bizim müşterilerimizle olan iletişimimiz ortalama 30-45 dakika ile sınırlı kalmaz.

Mutabık kalınarak gerçekleşen ürün satışlarından sonra işimiz bitmez. Dönem dönem onların yeni taleplerini, problemlerini iyi anlamaya ve çözmeye de özen gösteririz, destek oluruz. Şimdi bu noktada şubeleşmeye geçtiğinizde her şubede aynı özeni ve aynı kalite anlayışını sağlayamazsınız. Bu açıklamam tecrübeyle sabittir.

Farklı kategorilerde 21 distribütörle işbirliği bulunuyor Ürün yelpazenizden bahseder misiniz?

Tabii ki biz de her optik mağazasında olması gereken ürün gruplarının teşhir ve satışını gerçekleştiriyoruz. Optik & güneş çerçevelerinden tutun da, optik cam, kontak lens, solüsyon ve diğer pek çok gözlük aksesuarlarının hem yabancı hem de yerli olmak üzere pek çok markayla çalışıyoruz.

Mevcut durumda, farklı kategorilerden toplam 21 distribütör ile işbirliğimiz bulunmaktadır. Biz kurulduğumuz günden beri yalnızca gözlükçüyüz. Gözlük ve onun diğer ürün grupları dışında başka biri ürün satmamız veya teknik destek vermemiz söz konusu değildir. Ancak özellikle optik cam alanındaki tüm yenilikleri yakından takip etmekte ve müşterilerimize aktarmaktayız.

Bu yıl ajandanızda öncelikle üç madde ne oldu?

Bu yıl öncelikle yeni dükkân transferi, mevcut müşterilerimize yönelik yeni adresimizin tanıtım çalışmaları ve mevcut satış rakamlarımızın korunması üç ana maddemizdi. Yatırımlarımız da bu yönde şekillendi. Kısa ve orta vadede sürpriz olmasını istediğim, yine mesleğimiz sınırları içerisinde yer alacak farklı bir projemizin planlama safhasını tamamlamayı hedefliyoruz.

Önümüzdeki dönemde özellikle güçlenip atılım yapmak istediğiniz alanlar var mı?

Sektörümüzde spesifik bazı teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyorum. Dijital gözlük çerçevelerine karşı çok büyük bir ilgim var. Bana göre halen geliştirme aşamasında olan bu ürünlerin ileride yetkili acentesi olmak ve yerli üretimini de gerçekleştirmek, önem verdiğim konular arasındadır.

“Hayalim, 65’imde üniversitede arkeoloji ve sanat tarihi eğitimi almak”

Hayallerinden söz eden Burak Emgen, çocukken mimar olmayı istediğini, üniversitede okuduğu gençlik yıllarında ise Formula 1 takımlarından bir tanesinde üst düzey yönetici olmayı istediğini söyledi. Emgen, “Şu an mevcut işimden ayrı olarak bir hobimi gerçeğe dönüştürmenin hayali kuruyorum.

O da 65 yaşıma geldiğimde, eğer sağlığım el verirse, üniversitede arkeoloji veya sanat tarihi eğitimi almak” dedi. Hobilerinden de bahseden Burak Emgen, hobileri arasında; felsefe kitapları okumak, resimheykel müzelerini gezmek, yurt içi ve yurt dışı seyahatler yapmanın yanında kayak, yelkenli, sörf gibi spor faaliyetlerinin önemli yer tuttuğunu söyledi.

“11 aylık gözleri katarakt bebeğin gözlüklü tepkisi babamı çok etkilemiş”

ş hayatında babasının yaşadığı ve kendisini de etkileyen bir anıyı paylaşan Burak Emgen, o anıyı şu cümleler ile anlattı: “2010 senesinde Ordu’dan genç bir çift 11 aylık ve gözleri doğuştan katarakt olan bebekleriyle dükkâna gelmişler. Reçeteyi uygulayıp gözlüğü taktıkları anda bebeğin ilk defa net görebildiği annesini elleriyle suratını incelediğini gözyaşlarıyla izlemişler. Dolayısıyla babam hep şunu der: B§izim mesleğimiz doktorlarınki ve hemşirelerinki kadar ulvi bir meslektir.”

“Mağazayı çalışanlarımızdan önce kendim açmayı tercih ederim”

“Haftanın altı günü sabah saat altıda benim için gün başlar” diyen Burak Emgen, prensibi gereği mağazayı çalışanlarından önce bizzat kendisinin açmayı tercih ettiğini söyledi. Emgen, “Günlük sabah iş rutinimizde ekip olarak bir önceki günden kalan siparişlerin kontrolü ve tedarikçilere aktarılması ile şirket finansalların kontrolünü, ürünlerin temizliğini yaparak, mağazayı günlük servise hazır hale getiririz.

Gün içerisinde hem yeni müşteri talepleri, hem de mevcut siparişlerin teslimatıyla geçen yoğun bir tempomuz bulunmaktadır. Bu yoğun iş temposunun bir sonucu olarak kızım ve eşimle sanki bir iş randevusunda buluşmuş gibi gün sonunda ve hafta sonları bir araya gelebiliyorum. Ödün vermemeye çalıştığım şey, ailemle vakit geçirirken süreyi en iyi şekilde değerlendirmektir” dedi.

“Hata yapmaktan korkmayın sadece hatalarınızı unutmayın”

Yeni nesle tavsiyelerde de bulunan Burak Emgen, şunları söyledi: “Öncelikle yeni nesiller şunu unutmasın; Sizler mevcut bir firmanın yeni sahipleri değilsiniz, sizler bir önceki nesilden emanet aldınız. Tavsiyem, eğer bir gelişim süreci başlatacaksanız bunu planlı yapın ve sürekliliğini sağlayın. En büyük uyarım; devraldığınız işten sıkılma gibi bir lüksünüzün olmadığını unutmayın. İnsanlar, sizi kazandığınız para ile değil, edindiğiniz iş başarılarınızla övsünler. Son olarak, birey olarak kendi prensipleriniz ve çalışma sisteminiz olsun. Bunları deneyimlerinizle yaratabilirsiniz”. Deneyim kazanabilmeniz için de hata yapmaktan korkmayın. Sadece hatalarınızı unutmayın.”

“Eski çerçeveleri yeniden kullanıma kazandırmayı amaçlıyoruz”

İleriki yıllarda bulundukları binanın idari yönetimi ile ortak çalışma yaparak mağazalarının arka tarafındaki geniş teras alanına rüzgâr enerjisi sistemi kurmayı planladıklarını açıklayan Burak Emgen, “En büyük projemiz ise müşterilerimizin uzun senelerdir elinde tuttuğu ve atmaya kıyamadığı gözlük çerçevelerini geri alarak, yeniden kullanıma kazandırmayı amaçlıyoruz. Bu yöndeki bir takım teknik alt yapı planlamalarımız ve bütçesel çalışmalarımız devam etmektedir” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir